Bitkiler | Konular | Kitaplar

Kansersavar besinler

Bazı besinler var ki sanki vücumuzda kanser oluşumunu engellemek için yaratılmış.


Bu besinlerin farkına vararak sofralarımızda bulundurmak hayati önem taşıyor. Avokado, birçok antioksidanı 'birarada' içermesiyle 'önemli bir kanser savaşçısı besindir'

Kelime anlamı oldukça ilginç avokadonun, Aztekçe 'ahuacatl' yani 'testis'anlamına geliyor, insan testisine olan benzerliğinden esinlenilmiş. Aztekler, bu benzerlikten yola çıkarak mı bilinmez, tarih boyunca afrodizyak olarak kullanmışlar bu lezzeti. Öyle ki, o zamanlar o yörede insanlar rahatlıkla satın alamazlarmış bu meyveyi, utanırlarmış. İngilizler'in bu meyveye verdiği isim de oldukça ilginç; 'timsah armudu'. Dış yüzeyinin timsah derisine olan benzerliğinden esinlenilmiş.

Avokado içerisinde, hücre zarlarımız ve hormon yapımı için zaruri olan 'faydalı kolesterolü' yükselten oleik asit gibi 'tekli doymamış' yağlar mevcut. Kalsiyum, magnezyum, fosfor ve az miktarda da demir var avokadoda. En yüksek miktarda içerdiği vitaminler ise A ve B6 vitaminleri ile folik asit. Folik asit, özellikle hücre yenilenmesi için çok önemli bir vitamin B6 Vitamini 'piridoxin' olarak da bilinir ve vücutta bu kadar fazla hayati fonksiyonu bir arada destekleyen başka bir vitamin yoktur.

Çok meyvede bulunan E vitaminini de içerir

Yağda eriyen bir vitamin olduğu için çok az meyvede bulunan E vitamini de içerir bu meyve, ki bu vitamin kuvvetli antioksidan özelliği ile hücre DNA'sını oksijen artıklarına karşı zırh gibi korur. İçerdiği C vitamini de azımsanamayacak miktarda bu yağlı meyvenin ve C vitamini de çok kuvvetli bir antioksidan. Antioksidan güç deyince atlamamız gereken bir değer daha mevcut avokado da, o da 'glutatyon'. Bu madde, zaten hücrelerimizde bir miktar bulunur ve hücre zarlarını oksitlenmeye yani 'paslanmaya' karşı koruyan savunma sistemimizin bir parçasıdır. Tüm bu antioksidanları 'bir arada' içermesiyle 'önemli bir kanser savaşçısı besindir'

AVAKADO
Yüksek miktarda karoten kaynağı

Avakado çok yüksek miktarda karoten içeriyor, hem de birçok karoten türünü bir arada; alfa-karoten, beta karoten, lutein ve zeaxantin. Yüksek doz karoten grubu vitaminlerin, prostat, meme ve baş-boyun kanserlerine karşı koruyucu olduğuna dair önemli sayıda yayın var. E vitamini de yine kansere karşı koruyuculuğu kanıtlanmış bir vitamin ve o da bolca mevcut avokadoda.

Kadınlar bolca tüketmeli

83.234 kadında yapılmış geniş kapsamlı bir çalışmada, E vitamininden zengin beslenmenin kadınlarda meme kanseri riskini yüzde 43'lere varan oranda düşürdüğü ortaya kondu. Lutein için de benzer bir çalışma var ki avokado bol miktarda içeriyor. Avokado karotenlerinin yüzde 70'ini lutein oluşturuyor. 1996'da 'Journal of Cancer Institıde' dergisinde yayınlanan ve menopoz öncesi görülen meme kanseri sıklığı ile meyve-sebze tüketimi arasındaki bağlantının ortaya konduğu çalışmada da, luteinin meme kanserine karşı koruyucu rolüne dikkat çekilmişti.

Ağız içi kanserlerine karşı avakado

2011 yılı haziran ayında yayınlanan ABD kaynaklı bir çalışmada, avokado meyvesinden izole edilen iki bileşiğin hücre kültürlerinde insan ağız içi kanseri hücrelerine karşı savaştığı ortaya konuldu. Ohio Kanser Merkezi'nde yürütülen çalışmada avokadonun, ağızdaki kanser öncesi lezyonların kansere dönüşünü geciktirdiği ortaya konulmuştur.

Cilt kanserinden de korur

Archives of Dermatological Research'ün 2011 Mayıs sayısına göre, avokadoda yangı gideren ve güneşin hasarlayıcı etkisine karşı koruma sağlayan maddeler vardır. Yazın güneşin kanser yapıcı etkilerine karşı korunmak için kullandığınız güneş koruyucu ürünlerde mutlaka avokado yağı da olmalı.

Bu yağlı meyveyi çok fazla miktarda tüketmek gerekmiyor tüm faydalardan istifade edebilmek için, günde 1/4 avokado tüketmek yeterli, bunu da rahatlıkla salata ve söğüşlerde tüketebilirsiniz. Özellikle ekşi ve acı lezzetlere çok yakışıyor.

İşte size kansersavar bir tarif:

- 250 gram süzme yoğurt
- 1 avakado
- 1-2 diş sarımsak
- Dereotu

Avakadoyu rendeleyerek yoğurt ve dövülmüş sarımsakla karıştırınız. Bol dereotu ekleyerek tüketebilirsiniz.

Hadislerde adı geçen bir sebze: Balkabağı

"Kanser hastalarına balkabağı suyu içiriniz" İbn-i Sina kansere karşı koruyuculuğu hakkında birçok bilimsel veri bulunan balkabağı, Amerikalılar'ın cadılar bayramının sembolü olsa da aslında Amerika'nın keşfinden çok daha önce İslam aleminde bilinen ve tüketilen, hadislerde adı geçen bir sebze. 1800 yıl önce yaşamış Bergamalı ünlü hekim Galen balkabağının şifa veren özelliklerinden kitaplarında birçok kez bahsetmişti. Balkabağı ve kanser kelimelerini bir arada kullanan ilk hekim ise İbn-i Sina'dır.

Bal kabağı bol miktarda skualen ve karotenoid içeriyor ki her iki grup da ayrı ayrı birer KANSER SAVAŞÇISI. Skualen, köpek balığı karaciğerinde de bulunan ve kansere savaşta bir dönem oldukça popüler olmuş bir madde. A grubu vitamin türevlerine ortak verilen isim olan karotenoidler ise ağızdan anüse kadar tüm yüzey epitelinde oluşan tümörlere karşı koruyucu.

Çocuk ve yaşlıların kemik sağlığını korur

Balkabağındaki karoten miktarı, bu konuda en zengin gıda olarak bilinen havuçtan çok daha zengin. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için de karoten şart ki bağışıklık sistemimiz bizi hem mikrobik hastalıklardan hem de kanserden korur düzgün çalıştığında. Turuncu renkli bu sebze mineral açısından da oldukça zengin, demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum içeriyor. Bu kombinasyon aynı zamanda çocuklarda ve yaşlılarda kemik sağlığı için çok önemli.

Tatlı bir kansersavar

Demir içeriğini de göz önüne alırsak, balkabağı tatlısını keyifle ve afiyetle yiyebilirsiniz.
Şekersiz pişirdiğiniz balkabağını piştikten sonra üzerine pekmez ve ceviz ilave ederek afiyet ve güvenle yiyebilirsiniz. İşte size tatlı mı tatlı bir kansersavar!

Baş ve boyun kanserlerinde de etkili

Doğu Avrupa'yı kapsayan bir çalışmada diyette balkabağının düzenli olarak yer almasının baş ve boyun kanserine karşı koruyucu olduğu sonucuna varıldı. Yine yapılan istatiksel çalışmalar, kanlarındaki alfa ve beta karoten miktarı düşük seyreden kişilerde mide kanseri görülme sıklığının arttığını ortaya koydu. Hem alfa hem de beta karoten miktarı, başka hiçbir sebzede olmadığı kadar yüksek oranda balkabağında. Karoten ve kanser arasındaki ilişkiyle ilgili çalışmalar mide kanseri ile sınırlı değil, prostat kanserine ve lenfomalara karşı da koruyucu olduğu düşünülüyor bilimsel verilere göre.

Hem göz hem beyin sağlığı için mükemmel

Antioksidanlar vücudumuzun 'paslanmasını' önleyen maddeler, bizi birçok kronik dejeneratif hastalığa, kansere, alzheimera, erken yaşlanmaya ve kansere karşı koruyorlar. Balkabağı ise, bilinen en güçlü antioksidanların pek çoğunu bir arada içeriyor. Kuvvetli antioksidanlar, hücrelerimizin genetik şifresini taşıyan DNA'sını koruyarak savaşıyorlar kansere karşı, çünkü DNA hasarı demek kanser demek oluyor çoğu zaman. Görme keskinliğini artırıcı etkisi ise bu sebzeyi bilgisayar başında uzun süre çalışanlar için kurtarıcı haline getiriyor. Hem göz hem beyin sağlığı için mükemmel bir besin.

Kabızlığa ve kalın bağırsak kanserine karşı balkabağı

Şeker içermesine rağmen balkabağının kalorisi çok yüksek değil, şeker hastaları bile ılımlı miktarda tüketebilir. İçerdiği bitkisel lifler, toksinleri ve zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emer ve kolesterolün, kandaki zararlı yağ oranının düşmesine yardım eder, ayrıca besinlerle kazara aldığımız kansorejen maddelerin bağırsak yüzeyi ile temasını en aza indirir. Yeterli su ile alındığında, lifler bağırsaklarda suyu çekip kitle etkisi oluşturarak bağırsak hareketlerini artırırlar. Bu da kronik kabızlığa ve uzun vadede kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu etki sağlar.

Her sabah bir bardak mucize için!

Özellikle kanser hastalarının ve aslında kansere karşı korunmak için hepimizin her sabah, balkabağı içeren ve diğer meyvelerle zenginleştirilmiş bir bardak meyve suyu ya da püresi tüketmesi sağlığa sağlık katacaktır. Ben buna 'Gün ışığı' ismini verdim.

Gün ışığı içeceği tarifi:

* 2 el büyüklüğünde çiğ balkabağı
* 1 elma
* 2 mandalina
* Bir kibrit kutusu kadar taze zencefil
* 1 yemek kaşığı üzüm çekirdeği.

Katı meye sıkacağına üzüm çekirdeği dışındaki malzemeleri atarak suyunu sıkınız ve bardağa aldıktan sonra içine üzüm çekirdeği ekleyiniz..Bu karışımı düzenli olarak her sabah içtiğinizde kansere ve yaşlanmaya karşı kendinize çok iyi bir koruyucu kalkan oluşturmuş olacaksınız.

Aynı şekilde balkabağından harika çorbalar hazırlayabilir ve bu çorbalarla sofralarınıza sağlık getirebilirsiniz.

UZMAN DİYETİSYEN BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ