Bitkiler | Konular | Kitaplar

Kemoterapi sürecinde sofralarınızı renklendirin

Kemoterapi sürecinde sofralarınızı renklendirin sofralarınızı renklendirin



Kanser tedavisi sırasında, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek için doktorunuzun önerdiği beslenme düzeninden şaşmayın. Memorial Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Betül Öztürk, kemoterapi alan hastaların beslenmesiyle ilgili bilgi verdi.



BESLENME ÇOK ÖNEMLİ
Kemoterapi sürecinde, hastalığın seyrine olumlu etki yapacak bir beslenme tarzının belirlenmesi çok önemlidir. Bunun için onkololoji uzmanından destek alınmalıdır. Onkolog, hastanın kan değerleri, kemoterapi sonrası yaşadıkları ve bağışıklık sisteminin durumuna göre bir beslenme programı belirler.



Bağışıklığı güçlendirmek için şu bitkilerden destek alınabilir: Ihlamur, zerdeçal, meyan kökü, pekmez, organik bal, çörek otu, papatya çayı... Bunlar, kanser tedavisi sırasında tüketilebilecek bitkilerdir. Yemek üzerine serpilerek ya da çay olarak tercih edilebilir.



RENKLİ MEYVE-SEBZE 
Kansere karşı hücresel düzeyde etkileri gösterilmiş olan sebze ve meyveler, her gün iki öğün düzenli olarak tüketebilir. Kabuklu elma, armut, muz, ananas, kivi, portakal, çilek, kayısı, limon, şeftali, siyah üzüm gibi meyveler ve brokoli, ıspanak, lahana, soğan, marul, yer elması, karnabahar, sarımsak, havuç, salatalık, domates, kırmızı biber, turp gibi sebzeler, bağışıklığı güçlendirir.



Sebzeler zeytinyağı ile pişirilip, günde beş-altı porsiyon tüketilebilir. Mide şikayeti olmayan hastaların salata olarak çiğ halde yemelerinde sakınca yoktur. Sebzeler yenmeden önce dört-beş kaşık elma sirkeli suda bekletilmelidir. Yine pişirme esnasında; soğan ve sarımsak çok iyi kıyılmalıdır. 





Hastalara, kemoterapi sonrası ağızdan kullanılan, mide bulantısını ve kusmayı önleyen ilaçlar verilir. Bu ilaçlar sayesinde hastalarda bulantı şikayeti olmaz ama kemoterapi ve radyoterapinin ağızda yol açtığı tat bozuklukları, hastaya kendini kötü hissettirir. Bu tadı gidermek için meyve buzları kullanılabilir.



BULANTIYA MEYVE BUZU
Komposto ya da meyve suları buzluklara konup buz haline getirilebilir. Hasta bunu ağzına aldığında kötü tat yok olur. Bazı dondurma markalarında da bu tarz ürünler bulunmaktadır.



Hastada ağız yaraları varsa, çiğnemesi ve yutması kolay gıdalar tercih edilmelidir. Asitli ve baharatlı gıdalar bu kişileri rahatsız edebilir. Tedaviye bağlı ağız kuruması olan hastalar, sakız çiğneyerek tükürük salgısını artırabilir ve ağız kuruması sorunu giderilebilir



KURUYAN CİLDE BOL SU 
Kemoterapi gören hastalarda cilt kuruluğu görülebilir. Bol su, ilaç etkilerinin vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olacağından yararlıdır.





Sağlıklı bir birey gibi günde iki litre, yazın ise terlemelerde göz önünde bulundurularak günde üç litre kadar su tüketilmesi çok önemlidir.

Kusma ve ishal şikayetleri varsa daha fazla su tüketilmesi gerekir. Bazı hastalar kemoterapi sonrası suyun tadından rahatsız olabilir. Bu hastalar bitki çayları içebilir.



HASTALIKTAN KONUŞMAYIN
Kemoterapi gören hastalar özellikle kış aylarında, kan sayımı değerlerinin düşük olduğu evrelerde, enfeksiyon riski olabilecek kişilerle yakın temasta olmamalıdır.

Kalabalık ortamlarda enfeksiyon riskine karşı maske takılması uygun olur. n Fiziksel gücü yerinde olduğu sürece hasta kendini eve kapatmamalı, sosyal ortamlara girmelidir.
Hastalar, sosyal ortamlarında hastalıkları ile ilgili konuşmamalıdır. Hastalık konuşmak onları depresyona sokabiir.



TURFANDA DEĞİL MEVSİMİNDE YİYİN 
Doğal besinler, taze sebze ve meyveler günlük olarak ana ve ara öğünlerde mevsimine uygun olarak tüketilmelidir. 

Yanlış beslenme, mide şikayetlerinin yanı sıra aşırı kiloya da yol açar. 

Esmer şeker tercih edilmeli, beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış çavdar ekmeği tüketilmelidir.



TANSİYON İLACI BIRAKILMAZ 
Margarin yerine az miktarda ayçiçeği ya da zeytinyağı tercih edilmelidir.

Hastaların kemoterapi sürecine girmeden önce kullandıkları; tansiyon, kolesterol, şeker ya da başka ilaçları varsa, bunları kesinlikle bırakmamalıdır.

Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların ilaçları da, onkoloji uzmanı tarafından yeniden düzenlenmelidir.



SOYA VE KETEN TOHUMU YASAKLI
Kırmızı et azaltılmalıdır. Protein; beyaz et, peynir, baklagil gibi diğer kaynaklardan alınmalıdır. n Kemoterapi alan hastalarda, ilaçlarla etkileşime gireceği için greyfurt yerine portakal tercih edilmelidir.

Yüksek dozda vitaminler kullanılmamalı, vitamin almadan önce doktora danışılmalıdır. İçeriği bilinmeyen karışımlar asla tüketilmemelidir.

Meme tümörlü hastalar, soya ve keten tohumu kullanmadan önce mutlaka doktoruna danışmalıdır.



DOMATES SUYU İÇİN
Ihlamur istenildiği kadar tüketilebilir. 

Çayda, şeker olarak bir tatlı kaşığı pekmez ve bal kullanılabilir. 

Kabızlığı önlemek için keten tohumu tavsiye edilir. 

Günde bir bardak nar, domates ve havuç suyu, bir damla zeytinyağı ile içilebilir.



SİYAH YERİNE YEŞİL ÇAY
Günde iki-üç bardak siyah çay içilebilir ama daha çok yeşil çay tavsiye edilir.

Elma, ayva, limon kabuğu ve böğürtlen yaprağını kurutup çubuk tarçın ekledikten sonra çay olarak içmek faydalı olabilir.

Avuç içi kadar badem, ceviz yenebilir.



SEKİZ SAAT UYUYUN VE PAMUKLU ÇARŞAF KULLANIN 
Pamuklu giysileri tercih edin: Mevsimine göre pamuklu ve vücudun hava almasını sağlayacak kıyafetler tercih edilmelidir. Kemoterapi hastalarının dikkat etmesi gereken en önemli nokta, kanserojen boya içermeyen doğal giyim ürünlerini seçmeleridir.

Sekiz saat uyuyun: Özellikle kemoterapi alan hastaların günde yaklaşık yedi-sekiz saatlik rahat bir uyku uyuması, tedaviyi daha dinç karşılamalarına yardımcı olur.



ELDE BULAŞIK YIKAMAYIN
Ortopedik yatak ve yastık kullanın: Hastaların, vücutlarına uygun ortopedik yatak ve yastıkları tercih etmesi uygun olur. Pamuklu çarşaf ve yatak örtüleri kullanılmalıdır. Hastaların uyuyacakları oda, havalandırılıp belli bir ısı seviyesine getirilmelidir.

Bulaşıkları makinede yıkayın: Kanser hastalarının kimyasallarla teması kesmeleri gerektiğinden, çamaşır ve bulaşıkların çok iyi durulanması gerekir. Bunun için çamaşır ve bulaşık makinede yıkanmalıdır.