Şifalı Bitkiler

Tatlıseverlerin sofralarından eksik etmediği reçeller daha çok meyvelerden yapılıyor. Vişne, şeftali, kayısı en aşina olduğumuz çeşitlerden. Ancak işletmeci Selma Bülbül, karabaş otu, katır tırnağı, erguvan, leylak, mürver çiçeği gibi şifalı bitkilerden çeşit çeşit reçeller yapıyor.

Reçel özellikle kahvaltı ve sahur sofralarının vazgeçilmezi. Çilek, vişne, portakal, kayısı, gül... Tüm bu reçel çeşitlerine market raflarından alışkınız. Peki, şifalı otlardan reçel olur mu? Bu soruya otel işletmecisi Selma Bülbül anneannesinin tarifleriyle cevap veriyor. Erguvan çiçeği, karabaş otu, mürver çiçeği, katır tırnağı, portakal çiçeği, leylak... Tüm bu otlardan yapılan anneanne reçeli çocukluğunun tadı damağında kalan lezzetleri. Şimdilerde kendisi yapıyor. Üstelik öyle 'Pazardan aldım bir tane...' usulüyle değil, dağ tepe aşındırarak elleriyle topladığı şifalı otlardan yapıyor reçellerini...

Babasının memuriyeti sebebiyle şehir şehir gezdiklerini anlatan Selma Bülbül'ün bu macerası bankacılık yaptığı yıllarda da devam etmiş. Son duraklarıysa İzmir olmuş. Hep hayalini kurduğu 'Bülbül Yuvası Butik Otel'i de burada açmış. Ancak çocukluk merakı olan doğal tatların peşinde koşmayı bırakmamış. Otelinde kendi hazırladığı yemekleri sunmuş misafirlerine. Derken reçel yapmaya başlamış. Yapa boza öğrenmiş bu işi. Gayet profesyonel çalışıyor şimdilerde. Hatta bu iş için bir ekibi bile var. Reçel için gerekli otları çarşı pazar değil, dağ bayır gezerek topluyorlar birlikte. Sonra toplanan otlar şekerle kaynatılıp, güneşte bekletiliyor. Tekrar ısıtılıp kavanozlara dolduruluyor nihayet. Kavanoz kapaklarına yapılan örtülerin oyaları da İzmirli köylü kadınların marifeti. Bülbül'ün yaptığı 'şifalı reçeller'i çok beğenen misafirleri zamanla evlerine de ister olmuş. Hatta düğünde nikâh şekeri yerine dağıtanlar bile var. Hem çiçek hem meyvelerden yaptığı reçelleri bulbulyuvasi.com.tr adresinden satıyor Bülbül. Bir de her yörenin kendine özgü doğal tatlarının satıldığı İzmir'deki Yeryüzü Pazarı'nda.

Şifalı reçeller rehberi

Karabaş otu: Karabaş otu bir çeşit yabani lavanta, reçeli sadece tepesindeki minik mor çiçeklerden yapılıyor. Kokusu çok yoğun olduğu için elma püresi eklenince daha da lezzetli oluyor. Karabaş otu ağrı kesici, uykusuzluk giderici, sara ve astımda yatıştırıcı, tansiyon düşürücü, kan dolaşımını düzenleyici ve damar genişletici özellikleriyle biliniyor.

Mürver çiçeği: Çeşitli çok yörelerde yetişen mürver ağacı veya çalısının çiçekleri şurup yapımında da kullanılıyor. Nisan ayında açan beyaz çiçeklerinden yapılıyor reçeli. Mürver çiçeğinin toksin atıcı, anne sütü artırıcı olduğu, böbrek ve idrar yolu hastalıkları, soğuk algınlığı ve gribe iyi geldiği söyleniyor.

Erguvan: Osmanlı'dan günümüze İstanbul'un simgesi olan erguvan ağaçları Foça'da da bol miktarda yetişiyor. Nisanda toplanan erguvan çiçeklerinin reçeli oldukça güzel kokulu. Saray sofralarında şerbetiyle de yerini alan erguvanın doğu tıbbında damar açıcı, ateş düşürücü ve boğmacaya karşı ilaç olarak kullanıldığı biliniyor.

Leylak: Kokusu kadar göz alıcı rengiyle de dikkat çeken leylak tıpta da iştah açıcı, ateş düşürücü ve kabızlık giderici özelliğiyle tanınıyor.

Portakal/limon çiçeği: Narenciyenin meyveye dönüşmeyecek çiçeklerinin çok zahmetli bir hasadıyla yapılan reçel C vitamini deposu. Limonun ve portakalın tüm faydasını içeriyor.

Katır tırnağı: Mart ayı sonlarında Foça dağlarında bol miktarda bulunan sarı katır tırnağı çiçeklerinden yapılan reçelin hazmı kolaylaştırıcı, böbrek ve safra taşlarının düşürülmesine yardımcı olduğu, romatizma ve kalp hastalıklarına iyi geldiği biliniyor.