Bitkiler | Konular | Kitaplar

Yanlış beslenme panik atağı tetikliyor!

Panik atak krizlerini engellemenin yolu doğru beslenmeden geçiyor




Bazen sevilen birinin kaybı ya da yaşanan ağır bir deneyim çok sağlıklı olan bir kişinin panik atak yaşamasına neden olabiliyor. Kişide "ölüyorum" düşüncesi yaratan bu durum hiç beklenmeyen bir zamanda aniden yaşanabiliyor. Düzenli ve sağlıklı beslenme panik atak hastalarının hayatlarını büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Vücutta eksik olan bazı vitamin ve mineraller panik atağın tetiklenmesine neden olabiliyor

Birçok insan hayatının herhangi bir döneminde panik atakla yüzyüze gelebiliyor. Ancak sorun olan sürekli tekrarlayan nöbetler şeklinde sıklıkla yaşanması ve bu nedenle kişinin yaşam kalitesini düşürmesi. Panik ataklı kişiler acil servisleri sıklıkla ziyaret ediyor, doktoru gördüklerinde ise genellikle bulguları geriliyor ve sakinleşiyorlar. Düzenli ve sağlıklı beslenme panik atak hastalarının hayatlarını büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Vücutta eksik olan bazı vitamin ve mineraller panik atağın tetiklenmesine neden olabiliyor.
Aile Hastanesi Bahçelievler Beslenme ve Diyet Uzmanı Berna Çil, panik ataklı hastaların beslenme düzenlerinde dikkat etmeleri gerekenler hakkında bilgilerini paylaştı.

Serotoninleri düşünce atak geçiriyorlar

Düzenli beslenmeyen ve öğün atlayanlarda hipoglisemi atakları yaşanıyor. Şayet bu durumu yaşayan kişi panik atak hastası ise tansiyon düşüklüğünü veya kan şekerindeki ufak oynamaları dahi abartıp, kendisini içinden çıkılamaz bir duruma sokabiliyor. Panik atak durumunda vücudun kimyasallarında değişimler oluyor. Beslenme ile bu değişimleri minimize edebilmek ve direnci artırabilmek mümkün. Sinir sisteminde rol oynayan vitamin ve minerallerin yeterli olması ise bu noktada önemli. Yapılan araştırmalar panik atak geçiren kişinin serotoninin düştüğünü ve bu durumun da atağı tetiklediğini ortaya koyuyor. Serotonin vücut tarafından sentezlenen ve yapıtaşı dışarıdan alımı zorunlu olan triptofan aminoasiti olan bir hormon.

Bu besinlerden bolca tüketin

Serotonin yapımını artırabilmek için triptofan içeren besinlerin daha fazla tüketilmesi gerekiyor. Hindi, muz, süt ve süt ürünleri, badem, soya, susam, yumurta, portakal, domates, mandalina, kakao ve ceviz triptofan içeriği zengin olan besinler arasında yer alıyor. Bu besinlerin günlük tüketimde yer alması birçok psikolojik hastalıkta olduğu gibi panik ataktan korunmak için de etkili.
İyot ve selenyum eksikliğine dikkat!

Sorunu tiroit hormonu eksikliği de tetikliyor

Tiroit hastalarında da T3 hormonunun eksikliğine bağlı olarak panik ataklar gelişebiliyor. T3 hormonu oluşumunda da iyot ve selenyumun etkili olduğu biliniyor. Normal beslenme ile eksiklik oluşmuyor. Ancak selenyum içeren besinlerin tüketilmesinde de fayda var. Bunlar; karaciğer, hindi, balık, kabuklu deniz ürünleri, soğan, sarımsak, tam tahıl ürünleridir.

Beslenme hatalarının sonuçlarını kalp krizi sanıyorlar

Uzun süreli açlık durumunda böbreküstü bezlerinden salgılanan adrenalin hormonu vücudun şeker ihtiyacını proteinlerden sağlamaya çalışıyor. Adrenalinin diğer bir etkisi de ağız kuruluğu, terleme, çarpıntı, bağırsakların hızlı çalışması. Panik ataklı hasta bunları normal olmayan durumlar olarak değerlendirerek öleceğini düşünmeye başlıyor ve ataklar tetikleniyor. Oysa kişi öğün atlayarak, aç kalma sürelerini uzatarak şeker metabolizmasında bozukluğa sebep olmuş ve bu sonu kendisi hazırlamıştır. Karamsarlığa, kaygıya meyilli olan panik atak hastaları basit bir beslenme hatasının sonuçlarını bile bir kalp krizi vakası olarak algılayabiliyor. Bu nedenle beslenme konusunda hata yapmamaları yaşam kaliteleri için çok önemli.

Panik ataklı hastalara beslenme önerileri

- Koyu çay, kahve ve kafein içeren içecekler tüketmeyin. Bu tip içecekler çarpıntı, taşikardi ve uyku bozukluğu gibi durumlar oluşturabiliyor.

- Basit şekerler ve basit şekerlerle yapılan besinler diyetinizden çıkartın. Basit şeker tüketimi hipoglisemi ve hiperglisemiyi arttırabiliyor.

-Tam tahıl ve bol tahıllı ürünleri tercih edin. B grubu vitaminler açısından zengin olan bu besinler sinir sistemi hastalıklarından korunmada ve tedavide etkili.

- Öğünlere çorba ile başlayın. Çorba kan şekerini dengeliyor ve sindirim sistemini düzenliyor.

- Haftada 2-3 defa omega 3 açısından zengin olan balık yiyin. Omega3 ün psikolojik hastalıkların tedavisinde etkili olduğu ve serotonin salınımını arttırdığı düşünülüyor. Balık tüketemiyorsanız hap olarak alabilirsiniz.

- Günde 2,5-3 litre su için.

- Uzun süreli ve bilinçsizce yapılan diyetlerden uzak durun. Enerji miktarı çok düşük, tek besin diyeti gibi özel diyetleri yapmayın. Bu diyetler protein, karbonhidrat ve yağ alım düzeylerini bozup, vitamin ve mineral yetersizliklerine yol açıyor.

-Fast food tarzı beslenmeyin. Fast food beslenme şeker metabolizmasını bozuyor ve vücutta oluşacak kimyasal değişiklikler panik ataklı kişinin duygulanım bozukluklarına yönelmesine sebep olabiliyor.

Çinko içeren gıdaları sofradan eksik etmeyin

- Diyetinizde çinko içeren besinleri mutlaka bulundurun. Çinko hem serotonin salgılanmasını arttırıyor, hem de psikolojik hastalıklarda çöküntüye uğrayan bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Çinko eksikliğinde T3 hormonu miktarı da azalıyor. Bu nedenle çinko açısından zengin olan karaciğer, et, karides, ceviz, kabak çekirdeği, ay çekirdeği, buğday tohumu, midye, süt gibi besinleri mutlaka tüketin.

- Zayıflama ilaçlarını kullanmayın. Zayıflama amaçlı kullanılan ilaçların bazıları panik atağa neden olabiliyor.

- Günde 4-5 porsiyon mevsim meyvesi yiyin. Kabuklu yenilebilenleri mutlaka kabuklu olarak tüketin. Özellikle serotonin oluşumunda etken olan Triptofan içeren portakal, mandalina, ananas tüketmeyi ihmal etmeyin.

- Her öğünde 1 porsiyon sebzeli yemek ve 1 porsiyon salata bulundurmaya çalışın. C vitamini kayıplarını önlemek için yemekleri çok fazla pişirmeyin ve tekrar tekrar ısıtmaktan kaçının.

Rezene ve anason çayı için

- Tatlı eğiliminiz artarsa sütlü tatlıları tercih edin.

- Rahatlatıcı olan veya triptofan içeren bitki çaylarından için. Rezene ve anason triptofan içeriyor, papatya çayı ise rahatlamayı sağlıyor.

- Yumurtanın beyazını iyice pişirin. Yumurtanın beyazı çiğ bırakıldığında vücuttan B vitaminlerinin atılmasını sağlıyor. Bu nedenle nasıl pişirirseniz pişirin yumurtanın beyazı tam olarak pişmiş olmalı.

- Yoğurdun suyunu atmayın. B vitamini açısından zengin olan yoğurdun suyunu dökmek vitamin kaybına neden oluyor.

- Yağda kızartma ve kavurma şeklinde pişirme yapmayın. Fazla yağlı beslenmek mide ve bağırsak sistemini olumsuz etkiliyor. Diyareye, gastrit, ülser gibi hastalıklara sebep olabiliyor. Ayrıca uzun vadede bu tip besinleri tüketmek yağda oksidasyona yol açtığından kanser gibi ağır hastalıklara yol açabiliyor. En basit reflü problemini bile kalp hastalığı gibi algılayan panik ataklı hastalarda tüm bu rahatsızlıklar ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Korunmada önemli noktalar

Panik ataktan korunmak için alınan psikolojik desteğin yanı sıra yeterli dengeli beslenilmeli ve spor yapılmalı. Ancak beslenmenin kişiye özel olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalı. Unutulmamalıdır ki bu tip tavsiyeler panik ataktan başka herhangi bir hastalığı olmayan bireyler için geçerlidir. Şayet kişilerin panik ataktan başka hastalıkları varsa diyet tüm hastalıkların ortak tedavisine yönelik olarak yapılmalıdır.

UZMAN DİYETİSYEN BERNA ÇİL - BUGÜN GAZETESİ