Bitkiler | Konular | Kitaplar

Pastırma, kuruyemiş, yumurta yiyerek zayıflayın

"Kanser ve kalp hastalıklarının nedeni genetik değil fazla kilo ve yağlar!", "Az ama sık yemek zayıflatmaz!", "Kolesterol mutluluk hormonu salgılatır!" Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay'ın dört ayda 13 baskı yapan Karatay Diyeti adlı kitabı, fazla kilolar ve beslenme biçimi hakkında yıllardır öğretilen her şeyi tersine çevirdi

Kardiyolog Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay'ın, Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC'si: Karatay Diyeti adlı kitabını duymayan yok gibi... Kitaptaki bilgileri uygulayınca zorluk çekmeden zayıflayanlar, fazla kilolarını atınca bel ve sırt ağrılarından da kurtulanlar sanki yeniden doğduklarını anlatmaya başladı. Prof. Karatay'ın kırmızı et, yumurta, tereyağı, pastırmanın serbest olduğu, kalori hesabının yapılmadığı beslenme reçetesinde 'düşük glisemik indeksli karbonhidratla beslenme' var! Ama ekmek, pirinç, gazlı içecekler, patates başta olmak üzere birçok yiyecekten de uzak durmak şartıyla...

- Soyadınızla anılan 'Karatay Diyeti'nin Türk insanı için en uygun diyet olduğunu söylüyorsunuz. Bugüne kadar öğretilen diğer diyetlerin hepsini unutalım mı?
- Aslında öneriler yeni değil. Harvard Tıp Fakültesi Beslenme Bölümü Başkanı Dr. Walter Willet, 2002'de benim söylediklerimi yayımladı. Ben de Türklerin beslenme biçimine adapte ettim. Beslenme kitaplarında klasik bir beslenme piramidi vardır. O piramit tarihe karıştı. Dr. Willet 2002'de Scientific American'da değiştirilmiş bir beslenme pramidi yayımladı. Günde iki yumurta, üç kez bir avuç fındık, fıstık, ceviz ve sağlıklı yağlar, son beslenme piramidinde ön plana çıkarıldı. Ama Türkiye'de hâlâ o eski piramit kullanılıyor.

- 'Atatürk, halkın sağlığını düşünerek, okullarda jimnastik derslerini zorunlu kılan ilk devlet adamı,' diyorsunuz. Niye hâlâ kilo sorunu var toplumumuzda?
- Atatürk, daha 1925-26'larda Selim Sırrı Tarcan'ı İsveç'e gönderiyor. O da İsveç jimnastiğini öğrenip, ülkemizde başlatıyor. Şimdi hepsini bıraktık. Tarcan'ın adı yalnız birkaç spor salonunda var. Kim olduğunu dahi kimse bilmiyor. Çocukları bilgisayar karşısında oturtup test çözdürüyoruz. Ondan sonra da 'Çocuklar niye huysuz, mutsuz ve depresyonda?' diyoruz. Çünkü hiç hareket etmiyorlar.

- Ne kadar spor yapmalıyız?
- Her gün 20 dakika yürümek yeterli. Ama hayat boyu yapılacak.

- Şeker yemeyecek miyiz?
- Şeker, en tatlı zehir. Tembellikle insülin direncini başlatan ve dismetabolik hastalıkların nedeni şekerle yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar. Şeker, kanser hücrelerini de besliyor. Türkiye'de tam tersine kanser hastalarına bal, pekmez verilir. Bu yanlış. Şeker hastaları, obezlerin yüzde 80'i kanser adayı.

- Aşırı kilo o kadar tehlikeli mi?
- Evet, kilolu kişilerde, diz, kalça ve bel ağrıları fazla olur. Kadınlarda meme kistleri, fazla kilo ve insülin direncine bağlı.

- Ara öğünde niye ceviz yemeliyiz?
- Çünkü içinde Omega 3 var. Roma döneminde beyne benziyor diye ruh hastalarına sadece ceviz yedirirlermiş. Omega 3, beynin yüzde 90'ı. Depresyonun, beyindeki Omega 3 eksikliğinden olduğu ortaya çıkarıldı. Bilimsel olarak da cevizin depresyonu önlediği gösterildi.

- Beslenme planınızda pirinç niye yok?
- Pirinç, şeker demek. Yediğiniz pirinç kadar vücudunuza şeker giriyor.

- Alkol serbest mi?
- Kilo vermek istiyorsak yok.

- Kitapta 'Pastırma sağlıklı,' diyorsunuz.
- İşlenmemiş yiyeceklerin tümü sağlıklı. Pastırma da az işlenmiş kuru et.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
- Az ama sık sık yemek, niye doğru değil?
- Biz az ama sık yiyerek mi büyüdük? Ben ilkokula giderken sabah kahvaltı ederdik, akşam eve gelip yerdik. Cebimizde para yoktu. Arada da başka bir şey yemezdik. Üç öğün yerdik. Pazar günü çok kuvvetli kahvaltı yapınca akşama kadar kimse acıkmıyor. Sabah kahvaltısının kuvvetli olması lazım. Çünkü 24 saatte en kuvvetli öğün sabah kahvaltısı. Sık sık yemek, insülin direncini tetikliyor, kötüleştiriyor. Meyve ve meyve suları da şekerli, özellikle früktoz en tehlikeli şeker olduğu için insülin direncini tetikliyor. İnsülin direnci kırılmadıkça da kimse kilo veremiyor. Bir süre aç kalınca kilo veriyor, sonra bırakınca alıyorlar. İnsülin direnci devam ettiği süre karaciğer yağlanması, pankreas yağlanması başlıyor.

- Beyaz yerine kepek ya da buğday ekmeği de yenilmemeli mi?
- Bana göre kilo vermek isteyenler ekmeği tamamen kesmeli. Beyaz ekmekle siyah ekmek arasında hiç fark yok. - 'Kolesterol faydalıdır. Sabahları iki yumurta yiyin,' diyorsunuz. - Bunu ben söylemiyorum, Harvard Tıp Fakültesi'nin beslenme uzmanları söylüyor. 'Yumurta kolesterol yapıyor,' diye halkımız korkutuldu. 1950'li yıllarda, kolesterolün zararlı olduğunu göstermek amacıyla yumurtayla araştırmalar yapılıyor. Fakat maalesef yumurta tozu kullanılıyor. Yumurta, toz haline geldiğinde zaten artık yumurta değil. Çok fazla kaynatılınca bile besin değeri zararlı hale dönüşür, trans yağlar oluşur. Onun için az pişmiş olunca faydalı, bir zararı yok. Ayrıca yiyeceklerin kan kolesterolünü yükseltmediği biliniyor. Vücudumuz baştan aşağı kolesterol. Beynimizin yüzde 90'ı, sinir sistemimiz yağ ve kolesterol. Serotonin denilen hormonun hücresinin zarının yapısında kolesterol var. Kolesterol olmazsa ne biz ne de hayvanlar hayatta oluruz. Kanda ölçülen kolesterol, bütün vücutta bulunan kolesterolün 10'da biri.

- Kırmızı ette çok kolesterol varsa, zararlı değil mi?
- Hayır yok. 'Kırmızı et yerine tavuk, balık yiyin,' diyorlar. Tavuk ve balıkta da kolesterol var. Bitki hücrelerinde de var. Sadece formülü biraz değişik. - Kolesterolü yüksek olanlar üzülmemeli mi? - Hayır, üzülmesin. Kolesterolün çok yüksek ve doğal antioksidan olduğu biliniyor. Mutluluk ve seks hormonlarının besin kaynağı. Ayrıca yapılan araştırmalar bakterileri ve virüsleri öldürdüğünü gösterdi. Vücutta artmasının nedeni o. Vücuda giren mikroplar ve toksinleri öldürmek, onlarla mücadele etmek için artıyor. Vücut, yesek de yemesek de, ilaç alsak da almasak da her gün mecburen 2500 miligram kolesterolü üretiyor. Bu hücrelerin yapısında var. Bütün seks hormonları, testosteron, östrojen, mutluluk hormonunun yapısında kolesterol var. Bunun zararlı olmasına imkan yok. Biz bunu temel tıp derslerinde anlatıyoruz.

- Kalp, şeker, kanser gibi hastalıklar genetik değil mi? Siz hepsinin kaynağının fazla kilo ve yağlar olduğunu söylüyorsunuz.
- Evet. Bütün bunların temelinde insülin direnci olduğu belirlendi. Her şey kandaki insülinin yavaş yavaş yükselmesiyle başlıyor. Bütün bu hastalıkların risk faktörlerinin temelde aynı olduğu 1990'lı yıllardan beri biliniyor. Kalp hastasıyla şeker hastası artık ayrı değil. Hepsinin temel nedenleri hareketsizlik, beslenme bozukluğu, karaciğer ve pankreas yağlanması, aşırı kilo obezite sonucu ortaya çıkan dismetabolik bozukluklardır. Hastalıklar 40 yaşın üstünde ortaya çıkarsa genetik olduğu kabul edilmiyor. Ancak ergenlik çağına kadar olanlar genetik sayılıyor. İleri yaşlardakiler iç ve dış çevresel nedenlerden olan hastalıklar, alışkanlıklara bağlı olarak ailesel olabilir ama genetik değil. Bu nedenle ileri yaşlarda ortaya çıkan dismetabolik hastalıkları önlemek elimizde.

- Kuruyemişler kilo aldırmıyor, aksine verdiriyor mu?
- Evet, her gün bir avuç fındık, fıstık yemek gerekiyor.

Kilo vermek için bunları eve sokmayın
Her tür ekmek, simit, tost, kuru ve yaş pastalar.
Pirinç pilavı, makarna, börek.
Şeker, çikolata, tatlı, reçel, bal, pekmez.
Tatlandırıcı, üzerinde diyet yazan yiyecek ve içecekler, taze sıkılmış ve hazır meyve suları, şekerli ve gazlı içecekler.
Patates, mısır, karpuz, kavun.
Kızartma, hazır çorbalar.
Sucuk, salam, sosis, füme et ve balık.
Süt tozu, krema.