Bitkiler | Konular | Kitaplar

Yiyeceklerle ilişkimiz kadın-erkek ilişkisine benziyor

Sebze ve meyve suyu tüketiminin önemini vurgulayan detoks uzmanı Jason Vale, yiyeceklerle ilişkimizi, kadın-erkek ilişkisine benzetiyor: Size acı veren bir ilişkinizi bitirmek istersiniz ama başaramazsınız. Onunla olmak için bahaneler ararsınız. Tıpkı yiyeceklerle olduğu gibi!

41 yaşında ama baktığınızda 30'larının başında gibi duruyor. Tüm dünya onu 'Juicy Man' olarak tanıyor. Bunu Türkçe'ye çevirirseniz karşınıza 'Sulu Adam' çıkıyor. Ama burada kastedilen, sebze ve meyve suyu... Jason Vale'den bahsediyorum... Hayatını, meyve ve sebze suyunun yararlarını öğretmeye adayan Vale, herkesin evinde, tost makinesi, fırın, buzdolabı gibi mutlaka sebze-meyve sıkacağının da bulunması gerektiğini söylüyor. Vale'e göre sebze ve meyve suları; tüm sağlığa; saçlara, cilde, tırnaklara, her şeye iyi geliyor...

Son 10 yıldır sanki kilo vermek bir trend haline geldi. Siz de böyle düşünüyor musunuz?
Tabii bu nasıl kilo verildiğine bağlı ama buna trend demek çok doğru olmaz bence. Çünkü kilo vermek, söylediğiniz gibi 10 yıldır değil, yıllardır hayatımızda olan bir şey. Örneğin diyet kitapları, son 60 yıldır çok satıyor. Bazı diyetler çok tehlikeli olabilirken, bazıları da son derece sağlıklı olabiliyor. Bu, kilo verirken, gerekli besinleri alıp almadığınıza bağlı olarak değişiyor. Çoğu insan diyet yapmanın; hiçbir şey yemeyip, sadece su içmek anlamına geldiğini zannediyor. Tamam, çok kısa bir sürede kilo vermek istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz ama...

ÇİKOLATANIN TADI YOKTUR
Ama sağlıklı değil, değil mi?
Sürekli fast food yiyip, alkol tüketmek de hiç sağlıklı değil. Bana çok komik gelen bir şey var; sürekli fast food yiyen biri, sebze ve meyve yediği bir diyet programına başladığı zaman 'nasıl kalsiyum alacağım' diye endişeleniyor. Çok saçma değil mi? O kadar çöpü yerken, hiç böyle şeyler düşünmüyorlardı! Ama hayatları için güzel bir adım attıklarında endişelenmeye başlıyorlar.

İnsanların zayıflamakla ilgili yaptığı en büyük hata ne?
Beyinlerini gerektiği gibi kullanmıyorlar. İradelerini kullanıyorlar, disipline giriyorlar, kontrol mekanizmalarını geliştiriyorlar ama ne yazık ki hâlâ yememeleri gereken şeyi yemek istiyorlar. Ama iradelerini kullanarak yemiyorlar. İşte asıl problem bu.

O zaman, o zararlı yiyeceği unutmaları mı gerekiyor?
Hayır, unutmaları değil, onun gerçekten ne olduğunu görmeleri gerekiyor. Çoğumuzun yiyeceklerle kötü bir ilişkisi var. Yiyecekleri kendilerine yardımcı olan bir şey gibi görüyorlar. Kötü bir gün geçiriyorlarsa, yiyeceklerin kendilerine yardımcı olacaklarını düşünüyorlar. Bu, bir kadınla erkeğin ilişkisine benziyor. Yiyecekler, insanlara fiziksel ve zihinsel olarak acı çektiriyor. Bazen süren bir ilişkinizi bitirmek istersiniz ama başaramazsınız. Ve onunla olmak için kendinize bahaneler ararsınız. Yiyeceklerle olan ilişkimizde de durum bu. Bir yiyeceği yemeye devam etmek istiyorsanız, buna bir neden bulmalısınız. Mesela neden kek yemek istiyorsunuz?

Lezzeti yüzünden...
İşte problem burada. Herhangi bir şeyin lezzetini sevmeyi öğrenebilirsiniz. Örneğin çoğu insan çikolatayı çok sevdiğini söyler. Oysa çikolatanın belirli bir tadı yoktur. Oysa portakalın, ıspanağın, brokolinin tadı her yerde aynıdır. İngilizler'in sevdiği çikolata, Amerikalılar'ın yediğinden çok farklıdır. Çikolatayı ilk hangi ülkede yediyseniz, oranın çikolatasını seversiniz. Yani eğer siz bana 'Keki seviyorum' derseniz, bu şekeri seviyorsunuz demektir ve şekerli olan her şey hoşunuza gidecektir. Çünkü şekere bağımlı hale gelmişsiniz...

Sağlıksız yiyeceklerin çok lezzetli, sağlıklıların ise lezzetsiz olduğu söylenir. Buna ne diyeceksiniz?
Böyle söyleyenler de aslında bunun doğru olmadığını biliyor. Taze bir mangonun tadını kim sevmez ki... Lezzetlidir, suludur, tatlıdır... Bir kek hiçbir zaman taze bir mango kadar lezzetli olamaz. Ama insanlar mangoyla keki yan yana gördüklerinde genelde keki yemeyi tercih ederler. Bunun nedeni kekin daha lezzetli olması değil, bağımlılıklarıdır. Sağlıklı yiyecekler de gayet lezzetlidirler.

YİYECEĞİNİ PİŞİREN TEK CANLIYIZ
Sebze ve meyveleri doğru tüketiyor muyuz?
Doğru tükettiğimizi söyleyemem, hatta çok büyük bir yanlış yapıyoruz; yiyeceklerimizi pişiriyoruz. Dünyada yiyeceğini pişiren tek canlıyız. Pişmiş yiyecek, yaşlanmayı her şeyden daha çok hızlandırıyor. Kahve, alkol, sigara ve stresten bile daha çok... Yaşlanmanın nedeni serbest radikallerdir. Çiğ meyve ve sebzeler ve sularının içerdiği antioksidanlar ise, serbest radikalleri öldürür. Ayrıca kan hücrelerinin çevresini bir koruyucu gibi çevrelerler. O nedenle eğer kahve içecekseniz, önce mutlaka bir meyve yiyin. Daha da önemlisi, sabah uyanır uyanmaz ilk işiniz çiğ meyve-sebze yemek ya da suyunu içmek olsun.

Peki meyve-sebzeyi yemek mi daha iyi sularını çıkarıp içmek mi?
İsterseniz yiyebilirsiniz de ama yediğiniz zaman, suyunu içtiğiniz zaman olduğu kadar çok mineral alamazsınız. Günde beş bardak meyve-sebze suyu içmeniz, sağlınıza çok iyi gelecektir.

SAĞLIKLI TARİFLER
Elveda Selülit:
Ananas
2 elma
Kereviz sapı
3-4 dilim salatalık
1 avuç üzüm (10-12 tane)
1 küçük parça taze zencefil
1 çay kaşığı toz biberiye
Detoks Kokteyli:
Toksinlerden arınmak için
2 elma
Salatalık
1 kereviz sapı
1 avuç dolusu ıspanak
1 çay kaşığı yeşillik (marultere- maydonoz)

Limon-Zencefil Mucizesi:
Daha sağlıklı saç ve cilt için
2 havuç
2 elma 2.5 cm uzunluğunda limon
0.6 cm uzunluğunda taze zencefil
Egzersiz ve Canlanma
Özsuyu: (Egzersizden önce ve sonra için)
Salatalık
1 kereviz sapı
2 elma
Buz
Turbo Kokteyl: Güçlü bağışıklık sistemi için
Ananas
Kereviz sapı
3 dilim salatalık
1 küçük avuç dolusu ıspanak yaprağı
1 küçük parça soyulmuş limon ve portakal
2 elma
Olgun avokado

EYLEM BİLGİÇ GÜNAYDIN